Sensual Night

Konu: Sensual Night C.tesi Ara. 17, 2011 4:59 pm

Leilatha & Kratos

Buraya dair hiçbir şey bilmiyordu Leilatha, tek istediği iki kadeh şarap ve sessizlikti. Geçmişin onu sarmaladığı iplerden kurtulmaya çalışacaktı bugün, belki de ilk defa gerçek duygularını ortaya dökecekti. Kızıl saçlarını geriye atarak, onların rüzgârla dans etmesine izin verdi. Bugün kimseyle konuşmak istemiyordu, konuşmayı bırak tanıdık yüz görmeye dahi katlanamayacaktı. Saçlarıyla dans etmeyi bırakıp yüzünü okşayan rüzgâr her bir adımında daha da şiddetleniyordu sanki. Donuk bakışlarıyla etrafı süzerken yanından gelip geçen insanların acizliğine içten içe gülüyordu. Kendilerini kraliçe ilan etmiş gibi dolaşan kadınlara gülüyordu en çok, ona küçümseyerek bakmalarına daha fazla dayanamayan Leilatha küçük bir kahkaha patlatmıştı. Onun tanrıça olduğunu bilseler ne yapacaklarını şaşırırlardı, kibirli bakışlarını kadınların üzerine doğru fırlatırken sinirlendiğini hissediyordu. Ne işim var bu aptalların içerisinde?! Kendine kızıyordu, ucubelerle aynı havayı solumak onlar gibi aciz görünmek... Sinirlenince kulağında uğultular kol gezerdi, uğultuların şiddeti artarsa karşısındaki acizlerin halini merak ediyordu. Bunca insanın içinde bir şey yapamazdı, acizlerin intikam kaderlerinin elinde oluşu onu bir nebze olsun dindirmişti. Bu şehrin göğe en yakın yerine gitmek istiyordu, ucube insanlardan uzak gökyüzüne yakın.
Rüzgâr şiddetini arttırdıkça saçları bir o kadar güçsüzleşiyordu, yenilgiyi kabul ederken yüzüne çarpan saçlarını bir hamlede geri alan Leilatha son adımını da atıp kafasını hızla kaldırdı, ilerideki adamın kim olduğuna dair tahminler yürütürken büyüyen gözlerini yavaşça kapattı ve adımlarını yavaşlatıp sessizce ilerlemeye başladı. Demek buradasın. Sinsi gülümsemesi yüzünde belirginleşmişti, adamın tam arkasındaydı. Sinsi gülümsemelerine şeytani bakışlarının da eklendiğini hisseden Leilatha, Kratos'un kulağına doğru hafifçe eğildi. Ses tonun fazlasıyla gıcık çıkacağını biliyordu.
"Merhaba Spartalı."
Güç ve umut sembolü ha. Kratos'u seviyordu aslında, pes ettiğini asla görmemişti. Birçok kez ölümden geri döndüğünü de duymuştu. Bu da ona karşı garip duygular beslemesini sağlıyordu. Cesur ve lafını söylemekten çekinmeyen kişiliği şehvet tanrıçasını ona doğru itiyordu. Az önce ucubeler tarafından garip bakışlara maruz kalan elbisesinin eteğini elleriyle tutup kaldırdı ve taşın üzerine rahatça çıkıp Kratos'un baktığı uçsuz bucaksız gökyüzünü süzdü. Güneş yerini yavaş yavaş aya devrediyordu, yıldızlar yerlerini alırken karanlık gökyüzüne olan hakimiyetini bastırıyordu. Dudaklarını tekrar araladı, küçücük bir kahkaha ve;
"Bu sefer de ölmemişsin, hiç şaşırmadım aslında."

Spoiler: